Robotlar İnsanların Yerini Alacak Mı?

İnanılmaz zamanlarda yaşıyoruz. Sürücüsüz arabalar, dronlar, fast food siparişlerimizi alarak servis yapabilen ve sizlerle sohbet dahi edebilen yazılımlar hayatımıza dahil oldu. Aslında, robotik ve yapay zekânın (AI) tüm bu “şeyleri” artık bir sonraki sanayi devrimi olarak adlandırılıyor. Robotların hayatımıza bu hızlı girişleri beraberinde, insanların işlerini kaybetme korkusunu da getiriyor.

İlk sanayi devrimi yapıldığında, fabrikalar ve seri üretim, işçileri sürüler halinde şehirlere çekmişti. İmalat sanayi böylece bireysel zanaatkarları saf dışı bırakmıştı. Tüketiciler artık daha ucuz ve hızlı bir şekilde ürünler alabilirlerdi ve bu iyi bir şeydi. Evet, bazı işçiler açık bir şekilde yerlerinden edilmiş ve işsiz kalmışlardı. Fakat “devrim” le birlikte yeni işler yaratıldı ve zamanla istihdam eskisinden çok daha yüksek seviyelere ulaştı.

Yeni Robotik Devrim Hakkındaki Korkular

Tabii ki, teknoloji şuan revaçta olan birçok işi ortadan kaldıracak, ki her zaman böyle yapmıştır. Son zamanlarda yapılan MIT çalışmasının ortaya koyduğu  sonuçlarda olduğu gibi, bu iş kayıpları hakkındaki tahminler birkaç milyondan bir milyarın üzerine çıkmıştır.

Peki bu tahminler doğru olabilir mi? Aslında bu ucu çok açık bir varsayımdır. Çünkü hiç kimse, robotların ve yapay zekanın önümüzdeki birkaç on yıl boyunca insanların elinden alacağı tüm işleri doğru bir şekilde tahmin edemez. Teknolojinin bizi nereye götüreceğini bilmiyoruz.

Aynı zamanda, yeni teknolojinin yaratacağı yeni iş ve kariyer fırsatlarını da tahmin etmemiz pek mümkün değil. Fakat bununla ilgili de bazı araştırmalar var. Gartner Research tarafından yapılan bir araştırmada, 2020’de 1,8 milyon iş kaybı olacağı öngörülürken, 2.3 milyon yeni iş sahalarının ve kariyer fırsatlarının da oluşacağı belirtiliyor.

Bugün bile, on yıl önce mevcut olmayan çok sayıda teknolojik iş imkanı var: Son teknoloji programlama, veri bilimi, web güvenliği, pazarlama ve satış bunlardan sadece birkaçı. İnsanların yeni teknolojiyi oluşturma ve yönetme ihtiyacının azalacağına inanmak için bir sebep kesinlikle yoktur.

Çin bu konuda en iyi örneklerden birisidir. Otomasyon, robotlar ve yapay zeka ile Çin’i küresel ekonomide büyük bir ekonomik güce sahip oldu. Otomasyon ve yeni teknolojiye odaklandığı için, Çin artık ithal ettiğinden çok daha fazlasını ihraç ediyor ve sonuç olarak küresel tedarik zinciri üzerinde büyük bir etki yaratıyor .

Daha az yatırım yapılabilecek daha küçük ülkeler, bazı olumsuz sonuçları görüyor ve rekabet edememekten çekinebiliyor. Öte yandan, yüksek talep gören teknoloji alanlarına giren Hindistan gibi ülkelerden de bir ders alabilirler. Birçok iş var – önemli nokta ise, insanların robotik ve yapay zeka ortamında çalışabilmeleri için en doğru eğitimi vermektir.

İnsanlar Üretir ve İnsanlar Kontrol Eder

Robotlar ve yapay zeka, insanlar tarafından oluşturulmuştur ve doğru talimatları verdiğimizde kullanabileceğimiz araçlardır. Mesele şu ki, insanlar ve teknoloji birlikte çalışmak zorundadır, insanlar kontrolün başında ve teknoloji yapmak için programlandığı şeyi yapmaya devam edecektir. Teknolojinin yaratıcı düşünme, problem çözme, liderlik, takım çalışması ve inisiyatif ihtiyacının yerini alacağı fikri şu anda oldukça aptalcadır. Bununla birlikte, insanların hepimiz için daha iyi bir dünya sağlamak için teknolojiden yararlanabileceği fikri, saçma değil Büyüleyicidir.

Bir de şu açıdan bakalım. Robotik cihazların ve yapay zekanın en büyük faydayı gören endüstrilerden biri de Tıp sektörü olmuştur. Artık inanılmaz derecede doğru teşhis koyabilen ve hassas cerrahi uygulayabilen AI ve robotik araçlarımız var . Bu teknoloji gelince doktorları kaybettik mi? Cevap  “hayır” dır. Doktorlar, daha iyi sağlık hizmeti sunmak için yeni teknolojiyi kullanmayı öğrendiler.

Robotik Dünyasında Yerinizi Bulmak

Robotlar ve yapay zeka, işlerin tekrarlanan, sıkıcı, tehlikeli ve kirli olanlarının yerini alacak. Örneğin kömür madenciliğini göz önünde bulundurun. Kaç kişi ölüm çukurlarına inip kömür çıkartmak istiyor? Kaç kişi kendini ölüme atmak, akciğer hastalığına ve bu işten kaynaklanabilecek başka bir çok sağlık sorununa maruz bırakmak ister? Bu yüzden kömür madenciliği ülkemizde olmasa da gelişmiş çoğu ülkede yavaş yavaş bitmeye başlıyor. Ve teknoloji madencilik endüstrisinin kalanını ele geçiriyor. Bu kasabalardaki gençler daha parlak iş olanaklarına yöneliyor ve yeşil enerji, yeni ve temiz iş ve kariyer alanlarını devralıyorlar.

Bugünün çalışanları uyarlanabilir olmalı. Robotların yapabileceği şey, insanları hiç olmadığı kadar üretken hale getirmektir. İşçilerin teknik becerilerini geliştirmeleri ve teknoloji ilerledikçe bu becerileri güncellemeleri gerekecek. Teknolojiyle uğraşmak istemeyenlerin ise, insan becerilerine ve yeteneklerine olan talebin yüksek olduğu kariyerlere devam etmesi gerekir.